Ayasofya sırlarını hala gizli tutuyor. “Ayasofya’nın altında” isimli belgeselle Ayasofya’nın efsanesi daha da popülerleşti. Peki ya bu efsaneler neler? Dalgıçlar takımı bu belgesel için efsane ve gerçeği araştırdılar.

Efsaneye göre, Ayasofya Vatikan kadar önemli bir yerdi. Ayasofya’dan başlayan ve burayı Kınalıadaya bağlayan tüneller vardı. Bu yeraltı tünelleri Konstantinapol şehrinin tümünde vardı. Ayasofya’nın altındaki devasa sarnıçta tekne ile yerin altında gezinti yapılabiliyordu. Ayasofya’nın altındaki tüneller şifreli gizli odalara ulaşıyordu ve bu odalarda gizli yazıtlar vardı. Kuşatmalar boytunc hazinelerin tamamı Ayasofya’nın altındaki gizli odalarda saklanmıştı.

Ayasofya’nın altında herhangi bir defin bulunduğuna dair kesin bir bilgi yoktu. Dalgıçlar Ayasofya’nın altında bazı mezarlar ortaya çıkarttı. 13. yy dan Ayasofya’da gömülü ilk kişi olan Aziz Antinegos’un mezarı ile Patrik Anthanasius’un mezarı efsanenin çok ötesindeki gerçeklerdir. Dalgıç takımı 2 adet 70cm yüksekliğindeki çok dar tünele ulaştılar. Sultanahmet meydanından Topkapı Sarayına kadar uzanan bu tünellerin Bizans Imparatoru II. Theodosius tarafından 5.yy da halkın görmemesi için saklanılabilecek tüneller olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Bu efsanevi tüneller ve gizli odalar hakkındaki sırlar bir günlük izinle yapılan çalışmalar sonucunda elbetteki halen çözülememiştir. Keşfedilmeyi bekleyen çok yer vardır.

Kültür Bakanlığı yapının altındaki herhangi bir değişikliği yasakladığı için, tünellerin girişleri hakkındaki fikir zamanla unutulabilir ve de bu konu sadece efsane olarak kalmaya devam edebilir.